Hindistan gezisi hakkındaki her şeyi bu yazı serisi ile sizlere aktarmaya çalışacağım. Haydi başlayalım…

Önce Hindistan gezisi hakkında her şey derken neyi kastediyorum onu açıklayalım;

Hindistan’a gitmeden önce bana gelen ve benim merak ettiğim belli başlı konuları başlıklar halinde değerlendirerek sizlere bilgi vermeye çalışacağım…

Başlamadan önce hatırlatmak isterim ki bu yazdıklarım bendeniz Nihan Güzel Daştan’ın kişisel görüş ve tecrübeleridir.

Gelelim konumuza, başlıklarımız şöyle;

  1. Hindistan sevdası nasıl başladı? Neden Hindistan?
  2. Hindistan seyahati hakkında dikkat edilmesi gerekenler ve vize başvurusunda pratik bilgiler.
  3. Hindistan gezisi için ne kadar bütçe ayırmalıyım?
  4. Hindistan’a gidiş yolunda yaşananlar ve ilk izlenim 
  5. Hindistan inanç ve yaşam tarzı hakkında bazı bilgiler 

1.Hindistan sevdası nasıl başladı? Neden Hindistan?

Nasıl nerden başlarım bilemem ama Hindistan’ı bir de benden okuyun mutlaka. Hep bahsederim çok güzel bir çocukluk geçirdim diye, 90’lar çocuğuydum ben. O zaman PC, YouTube, Instagram, Facebook yok, hatta akıllısını boş verin akılsızı bile yoktu telefonların. Bir eğlencemiz kaset okuyucu ile VHS kasetlerden film izlemekti işte. Demek ki babam da seviyormuş ve alıyormuş o dönemde. Hint filmleri izlediğimizi hatırlıyorum çokça. O yıllara döndüğümde hayal meyal hatırladığım kareler hep çok renkli o yüzden. Alabildiğine pembeler, sarılar, morlar, kırmızılar alabildiğine parlak, canlı alabildiğine güler yüz, hareketli danslar. O zamanlardan başladı Hindistan’a olan tutkum. Hep sevmişimdir şarkılarını danslarını, günümüze kadar hep izlemişimdir filmlerini. Hatta uzun bir süre telefonumun müziği bile Hint müziğiydi. Gönlümün hep bir yerinde, aklımın hep bir köşesindeydi Hindistan.

Gezi sohbetlerimizin “ya bir gün gideceğim, tek başıma bile olsam gideceğim” söylemiydi. Sonraları mesleğim de fotoğrafçılık olunca bu sefer mesleki anlamda da çekmeye başladı beni kendine. İlk başlarda bir fikir, sonra hayalim olmaya başladı “Hint düğünü” çekmek. Allah’ım diyordum, her karesi olaydır. Hakikaten de öyleydi! Çektim de oradan biliyorum yani…

Neyse ben hep şuna inanırım ve de uygularım; “Korkmayın, isteyin hayattan.” Gülmeyin ya, denedim veriyor işte. Tamam size uyarlayalım bu lafı; “bir şeyi 40 kez söylersen olurmuş”, hah işte bu da size uyarlanmış hali, bana göre hayattan istemenin. Her neyse 40 değil belki 100 kez istedim, çağırdım, diledim falan filan.

Tabii bunu sadece içimden yapmadım, sesli de dile getirdim. Sonra bir gün Sartur Seyahat Acentesi ortaklarından kuzenim Sahime Ablam ile kahve içip yine yurt dışı gezilerinden bahsederken (Ben Amsterdam’dayken, ben Küba’dayken, ben NYC’deyken…) “Ablacım dedim; ya aslında benim hayalim ama eminim benim gibi birçok kişinin de hayalidir Hindistan ve Hint düğünü görmek deneyimlemek fotoğraflamak. Sen böyle bir tur düzenlesen, bize özel, ben de bu tura arkadaşlarımı davet etsem de gitsek nasıl olur?” dedim. Sahime Ablam bu, asla hiçbir şeye olmaz demez. Düşünür ufacık bir umut varsa onun üstüne gider, oldurmaya bakar. (İyi ki benim ablam) “Neden olmasın ki olur tabii, hemen çalışmalara başlayayım” dedi. Sonra toplantılar, telefonda uzun uzun konuşmalar, araştırmalar…

Ne zaman gidilir, mevsim şartları nasıldır, Hint düğünü sezonu ne zamandır, bizim düğün sezonumuz (düğün fotoğrafçısıyım biliyorsunuz, değil mi?) derken her anlamda en doğru zamanı belirledik ve 1 senelik bir çalışma sonucunda tur programımızı oluşturduk. 8 günlük, Altın Üçgen Hindistan Turu. Sadece düğün ritüellerini değil, Hindistan’ın da önemli ziyaret mekânlarının keşfini içeren hem kültürel hem fotoğrafik anlamda tam bir görsel ziyafet turu projelendirdik. Sonra sayfamda ve birçok fotoğrafçı arkadaşımın desteği ile onların sayfalarında yayınladığımız bu tura tabii ki ilgi büyük oldu. Haftalarca sadece soru cevaplayıp tur programını paylaştım. Paket güzel, tarih uygun, fiyat makul, ilgi büyük ama gelen yok. Neden mi? Sizce? Tabii ki haklı endişeler…

Ama inanıyorum ki, bu yazıyı okuduktan sonra ve paylaşımlarımı takip etmeye başladığınızda seneye bizimlesiniz. Çünkü Hindistan hakkındaki yanlış bilgiler ve biraz da ön yargılar yüzünden gelemedi birçok kimse. Gitmeden önce üzüldüm gelmediler diye, ama gidince resmen yıkıldım kaçırdıklarını gördüğümde. Oysa ki yurt dışı seyahatleri her neresi olursa olsun riskli değil midir? Yahu yurt dışını bırakın haydi o kadar uzağa gitmeyelim, mesela bir hafta sonu arkadaşlarınızla yaptığınız akşam yemeği programında başınıza neler geleceğini kestirebiliyor musunuz? Evimizin dışında bir yerde yediğimiz yemeğin hijyen durumlarından ne kadar eminiz? Gittiğimiz her yerde lavabo çok mu temiz? Durum ülke sınırları içinde bile böyleyken, yurt dışı seyahatlerinde beklentiler ne kadar bizim isteğimize uygun mükemmellikte olabilir ki? Hele birde Asya ülkelerine gidiyorsanız… Kültür farklı, gelişmişlik farklı, iklim farklı, coğrafya farklı…

Hem gezmeyi çok seviyorum, traveller kafasındayım deyip hem de “ayy çok pismiş!” demek, pek inandırıcı gelmiyor bana. Ben 2,5 yaşındaki çocuğumu 8 gün evde bıraktım. 8 yıllık evliliğimde eşimden ilk defa bu kadar ayrı kaldım. Herkes bir şekilde bedeller ödüyor hayalleri gerçekleştirmek için. Ödemezsen onlar hayal olmuyor zaten, hayal emek ister, çaba ister… Seyahat dediğin şey ülkedeki renklerle, farklılıklarla mide değil kafa doldurmaktır. Gördüğünüz her yeni şey benliğinizde yeni kapılar açar… Hoşgörünüzü arttırır. Bence hümanistlik katar insana… Herkesi anlamaya ve kabullenmeye başlarsınız. Tüm dünya ile, en önemlisi kendiniz ile barışırsınız. Gezin arkadaşlar, gezmek gerçekten güzel bir şey. Hindistan ise gezi anlamında en güzel başlangıç bence… Renkler ülkesi, gülümseyen insanlar ülkesi…

 Tamam diyelim ki ikna ettim sizi, seneye yine geliyorsunuz bizimle; o zaman gelelim “peki nerden başlamalıyım, sen ne yaptın da bu kadar memnun kaldın, nasıl hazırlandın, ne bekledin neye dikkat ettin.” sorularının yanıtlarına. Hepsi için notlarımı aldım daha oradayken. Bu bloğu hazırlamaya daha orada başladım diyebilirim yani. Amacın ne diye sorarsanız yanıtım çok açık; sadece bu ülkeyi görmeden buralardan gitmemeliyiz hiçbirimiz… O hâlde evet haydi başlıyorum işte, tüm sorularınızın cevapları ve hazırlık aşamaları bir sonraki yazımda hazır olacak…